CANIM KIZIMA
Canım kızım geçen sene bugün ilk defa
tanıştık seninle.bitmek bilmeyen mide bulantılarım,halsizliğimle birlikte.
Hastayım deyip geçiştirdim hep.Beklemiyordum seni ihtimal vermiyordum olacağına.
Sonra günlerce devam etti bu durum ilerleyen günlerde içime kurt düştü gittim
kimseciklere söylemeden eczaneye, testten sonra elim ayağıma dolaştı bana seni
haber veriyordu ama ben inanamamıştım, doktora koştum hemen kan testi yaptılar
artık emindik, sen hayatımıza ömrümüze geliyordun ben şaşkındım ,tutuktum,cansızdım
nasıl dedim ben şimdi anne mi oluyorum.ANNE oluyordum anne …Defalarca kendime
tekrarladığımı hatırlıyorum bu kelimeyi…
Söylemem gerekiyordu artık seni babana
ama nasıl söylenirdiki bu.Bu kadar büyük bir duygu ufak bir cümleye nasıl dahil
edilirdi ki.Sersem sersem dolaştım o gün etrafta, elimde telefon bildiğim tüm
kelimeler uçmuş… Dayın çıktı karşıma sonra ilk ona söyliyiverdim bir çırpıda,
hemencik ,düşünmeden ben hamileyim dedim… oda şaşırdı öylece kaldı ne
diyeceğini bilmeden sonra gözlerinin içinin parladığını gördüm cesaret aldım o
bakıştan babanı aradım hemen titrek elimdeki telefonla sesim heyecandan
titriyor ellerim ayaklarım o sıcak haziran ayında buz kesilmişti Murat ben
hamileyim anne oluyorum Baba oluyorsun dedim
sonra sustum oda sustu şaka yaptığımı sanıyordu .Hayatım işteyim şakanın
sırası değil şimdi dedi ama şaka değildiki elimde kanıtı vardı hamileydim işte
miniğim geliyordu sonra tekrar o bana döndü şimdi söyle dedi anlattım babana
gün içinde yaşadıklarımı onunda sesi titriyordu şaşkındı o heyecanla tam ne
konuştuğumuzu hatırlamıyorum zaten hatırladığım tek şey akşam eve elinde
çiçeklerle gelmesiydi.Bütün gece birbirimize öyle baktık anne baba oluyorduk
aile oluyorduk hesap etmemiştik hiç konuşmamıştık seni sürpriz yaptın bize
iyikide yaptın.Sabaha kadar uyumadım o
gece sen içimdeydin ufacıktın kız mı erkek misin bilmiyordum ama ne olursan ol
benim canımdın kanımdın.Sana bir şey olucak diye haftalarca uyumadım cahillik
işte uykuya daldığımda yüzüstü uyursam sen orda rahatsız olursun diye
korkuyordum. Ordaydın işte sen içimde canımda.Elim karnıma gittikçe tüm
duygularım atağa geçiyordu.Zor bir hamilelikti benimki , düşük tehlikem vardı
ilk üç ay progestan denilen ilacı kullandım düşük
önleyiciymiş sen gelmeden daha seni kaybetme duygusu yaşıyordum zordu bebeğim
çok zordu… Mide bulantılarım, kanamam, başağrılarım ama olsun sen gelecektin
sonunda ben hepsini çekmeye razıydım …Ramazanın son günü arife gecesiydi gece
saat 11 de yatmadan lavaboya gittim heryer kan içindeydi tüm dünyam kararmıştı
o gün bağıra bağıra babana seslendim ,bebeğim bebeğim dediğimi hatırlıyorum
sadece doktorumuz tatil olduğu için yoktu özel hastanelerde arife gecesi diye
doktor yoktu. Zeynep kamile gittik hemen, babanı almadılar içeri ben tek başıma
koridorda öyle kanlar içinde doktor bekledim çok kalabalıktı hastane herkesin
durumu acildi sonra beni aldılar hemen. Ben perişan halde sana bir şey
olmadığını duymak istiyordum ,sadece tutun bebeğim sıkıca tutun bana ne olur
dedim hastaneye gidene kadar… Sen beklemediğim anda girmiştin hayatıma şimdi
senin varlığına bu kadar inandırmışken kendimi bırakamazdın beni…Kalp
atışlarını aldık, sen ordaydın anneciğine sımsıkı tutunmuştun doktor bir şeyler
söylüyordu ama ben hiçbirini duymuyordum sen ordaydın yaa o küçük kalbin
atıyordu ya başka hiçbirşeyin önemi yoktu o an.Serum verip eve gönderdiler o
gece beni.Sana defalarca teşekkür ettim o gece bana sıkıca tutunup bırakmadığın
için gerçekleştireceğimiz o kadar çok hayalleri yarım bırakmadığın için.Ayrı
bir heyecan vardı içimde.Hiçbirşeye üzülmemem gerekiyormuş yorulmamam
gerekiyormuş anneannen,deden ve dayılarına bunun için ne kadar teşekkür etsek
azdır biz yorulmayalım diye elimi sıcak sudan soğuk suya koymadılar…Babanla ben
gibi onlarda çok heyecanlıydılar onlarında ilki olacaktın çünkü.Hergeçen gün
büyüdün içimde. Seni ultrasyonda her gördüğümde bir mucizeyi izliyor gibiydim.Şimdiden
kime benziyeceğini konuşuyorduk babanla erkek olursan babana kız olursan bana
benziycektin.Erkek olursan adını baban Murat koyacaktı kendi ismini verecekti
sana ,kız olursada adını ben koyacaktım.adın ELA NUR olacaktı.Sana bir şey
itiraf ediyim mi meleğim ben tabiî ki önce sağlıklı olmanı diledim ama hep bir
kız çocuğum olsun istemiştim öylede oldu mevlama şükürler olsun ki.Cinsiyetini
öğrendiğim gün havalardaydım kızım oluyordu artık yalnız olmayacaktım en yakın
arkadaşım,dert ortağım,kızım,sevgilim,aşkım geliyordu Elam geliyordu.Sonra
birden kendimi pespembe birdünyada buldum.Artık senin için hazırlıklar tam gaz
başlamıştı deli gibi internette dolaşıyorum, alacaklarımın listesini yapıyordum.
Dergiler alıp babanın sabaha kadar kafasını şişiriyordum onuda alalım bunuda
alalım diye.Hayatımdaki en büyük heyecandın sen içerde tekmelerinle benimle
konuşuyordun hep.Hiç rahat durmuyordun orda kıpır kıpır dolaşıyordun ufacık
yerde, ben çok zayıftım orda sana daha çok yer açılsın diye deli gibi yiyordum J Sana
güzel bir hayat verebilir miyim bilmiyorum ama elimden gelenin en iyisinin en
iyisini yapmaya çalışacağımdan emin olabilirsin.Kimseye güvenilmeyen şu koca yalan
dünyada ben ömrüm yettiğince yanında olucam bana dilediğin gibi yaslanabilirsin
meleğim sen varsan işin ucunda ben dünyanın en sağlam duvarı olup yıkılmam
uğrunda…
Sen büyüdükçe içimde bende büyüdüm meleğim.Korkularım
büyüdü,sevinçlerim büyüdü,hayallerim büyüdü…..
Dünyam büyüdü canım kızım.Günler
günleri kovalarken koca 9 ayı bitirdik ve sen 12 mart 2012 Pazartesi günü
dünyaya gelmeye karar verdin.Hayatımın tümüyle değiştiği gün anne olduğum gün
12 Mart J saat
9:30 da beni ameliyata alacaklardı sense 15 dakika içinde yukarı çıkarılacakmışsın
öyle diyordu doktormuz baban ,anneannen
,dedelerin ,babaanen dayıların,esma teyzen hepsi hastanede benimle birlikte
heyecan içinde bekliyorlardı.Doğum fotoğrafçımız resimlerimizi çekti beni
giydirip ameliyathaneye götürürken bekleyin dedim 2 kişi gelicem nasıl
heyecanlıydım anlatamam, ameliyathaneye indiğimizde orda Mustafa Cecili’nin
seni hastalığımda sağlığımda yanımda görmeliyim şarkısı çalıyordu doktorlara
ben bu şarkıyı hiç unutmuycam, kızıma kavuşmadan önce dinlediğim son şarkı
demişim.Hepsinin güldüğünü hatırlıyorum ameliyathanede o kadar çok konuşmuşum
ki narkozu geç vermişler heyecandan çenem açılmış J
karşımda saat vardı tam 09:30 du 09:45 te kızın yukarda olacak 10:00 da sen
olacaksın deyip narkozu vurdular sonrasını pek hatırlamıyorum kendime
geldiğimde gözüme ilk çarpan şey saat oldu saat 12 yi gösteriyordu o an bir
şeylerin ters gittiğini anladım hemen seni sordum ağlaya ağlaya senin iyi
olduğunu söylediler ama ben solunumu normale çeviremediğim için bir süre yoğun
bakımda kalmam gerekiyormuş sonra yukarı çıkardılar beni, seni verdiler
kucağıma….Nefesimi verdiler,hayatımı verdiler deli gibi ağlıyordun bana bakıp
sustun sonra ,merhaba bebeğim dedim ben annenim dedim hoş geldin hayamıza dedim,
tutunduk tekrar birbirimize Sana ilk baktığım an kendi yansımamı gördüm canımı
gördüm. Senmiydin beni içerde deli gibi tekmeliyen cimcime sen miydin hee dedim.
Canıma dokundun, ömrüme dokundun, bana dokundun yeniden doğmuş gibiydim….O kadar
acıkmıştın ki hemen göğsüme dayadım seni yabancılık çekmedin hiç sanki
yıllardır benimleymişsin gibi emdin hayat bulduk birbirimizde…Sonra sana
uzaktan öyle bir baktım o kadar masum ve savunmasızdın ki.Minicik ellerinle
bana dokunuyordun meleğim..
Gece saat 2 ydi beni emdikten sonra birden
kıpkırmızı kesildin sonra morardın elim ayağıma dolaştı anneannen hemen seni
kollarımdan alıp doktora koşturdu ne olduğunu anlamamıştım sana bir şeyler
olmuştu kolumda serum kıpırdayamıyordum anne diye bağırdığımı hatırlıyorum
annemin rengi sapsarı elleri titriyordu bebeğim nerde niye onu getirmiyorlar
dedim doktor kontrol ediyor bekle dedi sonra içeri hemşire girdi elinde senin
kıyafetlerin ama sen yoktun dünyam durmuştu heryer kapkaranlıktı elim ayağım
titriyordu bebeğimi neden getirmiyorsunuz deyip kolumdaki serumu fırlattığımı
hatırlıyorum.Bana sakin olun bebeğiniz yoğun bakımda doktorunuz gerekli bilgiyi
vericek size dedi.Sonrası koca bir karanlık bana sakinleştirici vurmuşlar sana
ne olduğu belli değilmiş 36 saat beklememiz gerekiyormuş 36 saat koca bir 36
saat seni kollarıma alamıycakmışım.Hastaneyi birbirine katmışım sonra
doktorumuz geldi sıkıca tuttu elimden bebeğiniz güvenilir yerde sabredin zor
ama sabredin dedi dış dünyaya adapte olamamışın kanını alıp Ankaraya göndermişler
sonuçlar 36 saat sonra Ankaradan gelecekmiş ve gerekli bilgiyi o zaman
verebileceklermiş şuan bebeğinin senin sütüne ihtiyacı var eğer onu seviyorsan
sakinleşip sütünü sağ ve yoğun bakıma gönder üzülürsen sütün gider dedi ama
benim seni görmem gerekiyordu izin vermediler yoğun bakım ünitesinin kapısında
yattım yalvardım bebeğimi gösterin dedim prosedürler varmış sonra babam geldi
ikna etti doktorları beni giydirip yoğun bakıma soktular dokunmama izin
vermediler uzaktan bakabilecekmişim sadece içeri girdiğimde yalnız olmadığını
gördüm senin gibi onlarca bebek vardı ama ben hemen seni fark ettim minicik
bedenine bir sürü alet bağlamışlardı dayan bebeğim dedim benim için
gerçekleşmeyi bekleyen onca hayallerimiz için dayan dedim biz seninle koca bir
9 ayı atlatmıştık bunuda atlatacaktık gözlerin açık öylece bana baktın nefes
aldığını gördüm bana baktığını gördüm mucizelere inan kızım dedim çünkü sen
benim mucizemsin ve bunuda atlatacaktık biz
sonra aklıma doktorun bebeğinin senin sütüne ihtiyacı var lafı geldi
hemen aşağıya inip o koca makinayla göğüslerim kanarcasına sütümü sağıp sana
gönderdim dualarla 36 saati atlattık benim taburcu olmama yarım saat kala seni
bana alkışlarla getirdiler bir şeyin yokmuş dış dünyaya adapte olamamışın bana
2.bir hayatı daha verdin meleğim…
Sen çok şey öğretin bana meleğim.
Sen gelince ben en çok sevmeyi öğrendim…
Doyasıya, içine sokarcasına, her şeyden vazgeçercesine sevmeyi…
Doyasıya, içine sokarcasına, her şeyden vazgeçercesine sevmeyi…
Seni ilk kez göğsüme koyduklarında
sıcaklık ne demekmiş onu öğrendim..
Senin
sıcaklığını, Aylar sonra düşündüğümde hala sağ kolumda hissettiğim aynı
yakıcılıktaki sıcaklığını…
Uykusuzluk ne demekmiş öğrendim. İlk
doğduğunda her yarım saatte bir uyanıp nefesini dinlemeyi… Seni mışıl mışıl
uyurken seyretmenin dünyadaki en tatlı uykuya bile bedel olduğunu…Uykusuzluktan
keyif almayı…
Emzirmenin hayatta yapılabilecek en
keyifli iş olduğunu, ilk günler yaşanan acıya rağmen seni doyurabilmek adına
acı çekmeyi ve sen emerken rahatsız olma diye acıdan dudaklarımı ısırmayı ama
yine de seni zevkle izleyebilmeyi öğrendim.
Sahip olmayı… Dünyadaki her şeye
sahipmişçesine gururla bakmayı, bir mucize meydana getirmenin ve ona sahip
olmanın muhteşemliğini.
Kendinden başkasının sorumluluğunu
almayı ve bunun nasıl da heyecan verici ve korkutucu olabileceğini… Hayatta ilk
defa “Başarabilecek miyim? “ sorusunu sormayı…
Gülmeyi öğrendim sonra, gerçek bir
kahkaha atmayı… Seninle gülmeyi…
Anlamsız şarkılar söylemeyi, beraber dans etmeyi… Bir gülüşün için sahip olduğum her şeyi feda edebilirim demeyi…
Anlamsız şarkılar söylemeyi, beraber dans etmeyi… Bir gülüşün için sahip olduğum her şeyi feda edebilirim demeyi…
Uyuman için gözünün içene bakıp, fazla
uyuduğunda ise kokunu özledim… Özlemeyi öğrendim… Sen yerde oyuncaklarınla
oynarken bile, kucağımda olmanı özlemeyi…
Mutluluğu öğrendim.. Delicesine mutlu
olmayı… Her akşam kafamı yastığa koyup şükretmeyi…
Huzuru öğrendim… Sen yatağında uyurken,
odamıza yayılan bebek kokusundaki huzuru…
Acele etmeyi öğrendim… Yemek yaparken,
duş alırken, tuvaletteyken… Hayatı acele yaşamayı ve geri kalan tüm
zamanımı sana verebilmeyi öğrendim…
Gözyaşının içimi nasıl da
acıtabildiğini… Ağlamaman için her türlü şaklabanlığı yapabileceğimi öğrendim…
Kıskanmayı öğrendim… Herkesten ve her
şeyden kıskanmayı… Seni kimseyle paylaşamayacağımı… Babanın kucağındayken bile
bana doğru yöneldiğinde yüzümde oluşan mutluluğu ve gururu sırf baban üzülmesin
diye gizleyebilmeyi öğrendim…
Annemi anlamayı… Ona
kızmamayı ve teşekkür edebilmeyi öğrendim…
Zamanın acımasızlığını öğrendim..
Şimdilerde tek bir bacağının bile içine sığmayacağı küçücük tulumlarının bir
gün bana destan yazdırabilecek kadar anlamlı olduğunu…
Zamanın geçtiğini… Senin büyüdüğünü ve geçen
hiçbir anın geri gelmeyeceğini…
BİLİYORUM BEBEĞİM DAHADA ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİM VAR
BEN SENDE HERŞEYDEN ÖNEMLİSİ SABRETMEYİ ÖĞRENDİM…
SENİ ÇOK
SEVEN ANNEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder